Daha sonra adayı işgal eden İtalyanlar, eski anıtların tesviye edilmiş binaların altına gizlendiğini bildikleri için kentsel yeniden tasarım yapma fırsatını yakaladılar ve kapsamlı kazılar yaptılar.

İtalyan arkeolog Laurenzi kazıyı üstlendi ve ardından İtalyan Yönetimi, 1940 yılında tamamlanan evin tam restorasyonuna devam etti.

2. yüzyıl sonları ile MS 3. yüzyıl başlarına doğru, nefis bir kanalizasyon sistemine sahip Helenistik bir evin kalıntıları üzerine inşa edilmiş Pompei tipinde bir Roma konağıdır.

36 oda ve 3 açık alan, avlu veya atriyumdan (Latince atriyum kelimesinden) oluşur. Binanın dış görüntüsü, ziyaretçiyi karşılaşacağı olağanüstü manzaraya hazırlamaz. Doğu tarafında bulunan yapının ana girişinden zengin buluntular fark edilmeye başlanır. Orada "APELEXIKAKOS" (kötülüğü kovan) yazılı bir heykelin kaidesi veya bir sütun görüyoruz. İlk atriyumda küçük bir tank buluyoruz ve yerde, bir geyiği yiyip bitiren panter temsili ile etkileyici ve iyi korunmuş bir mozaik buluyoruz.

Evin hemen hemen her odasında güzel mozaikler ve lüks dekorlar bulabilirsiniz.

Evin ana odası (bir centilmen salonu), ancak diğer odalarda da orthomarbling izleri ve geometrik desenli mozaik zeminler, kaplan tasvirleri, panterler vb. Her atriyumda küçük veya büyük tanklar ve Nereidlerden yunuslara kadar pek çok temaya sahip çeşitli türlerde mozaikler buluyoruz. Binada, Hellenistik dönemin sonunda evin varlığının başladığını kanıtlayan Nymphs heykelleri, Athena ve deniz tabanını temsil eden bir mozaik bulunmuştur.

ŞİMDİ REZERVASYON YAPTIRIN özel turunuz veya Casa Romana'ya transfer